Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Anda Kalmak

Resim
An’da kalmak her kişisel gelişim uzmanının ağzından belki de binlerce kez duyacağınız cümlelerden biri. Anlaması nispeten kolay, uygulaması çok ta kolay olmayan ilaç gibi bir durum An’da kalma durumu..Şimdiyi yaşamak..İliklerine kadar  o anki duygu, his, eylem ile dolmak.. Annelerinizin, anneannelerinizin, babaannelerinizin ağzından sıklıkla duymuşsunuzdur.  “Eğer şu örgü/dantel olmasaydı elimde, yaşadıklarımı düşün düşün kafayı yerdim..” Aslında demek istedikleri şu  “Anda kalmasaydım kafayı yerdim..”  Örgüye, dantele, nasıl ilmek atacağına ve nasıl bir örnek yapacağına konsantre olan bir beyinde elbette vesveseye, dırdıra yer olmaz. Ya da meditasyon yapan, yoga ile ilgilenen, namaz kılan, hobilerle uğraşan kişilerle konuştuğunuzda hayatlarının inanılmaz derecede değiştiğini, huzur bulduklarını, mutlu olduklarını söylerler..Neden? Çünkü,  şimdi ’yi deneyimliyorlar ve o anın keyfini çıkarıyorlar. Akabinde de, yaydıkları enerji sayesinde, keyifli anlar, zamanlar onlara geliyor

ANNEM'e..

Resim
Bugünkü yazımı, beni dünyada hiçbirşeye değişmeyen ve asla da değişmeyecek olan ve ana rahmine düştüğüm o mucizevi andan itibaren hiçbir zaman tükenmeyecek sevgisiyle sarmalandığım ve bazen fiziken olmasa da ömrümün sonuna kadar ruhen yanımda olacak tek varlığa; ANNEM ’e yazıyorum.. Varlığına sonsuz şükrettiğim, en büyük şansım ..Yaşadığım en mutlu anlarımdan tutun şuanda belki de hayal bile edemeyeceğim, uçurumun kenarına doğru geldiğimi ve düşeceğimi hissedebileceğim hayatımın en en sıkıntılı zamanları da dahil beni asla bırakmayacak meleğim.. Hayal ettiğinde insana akıl dışı gelen, yaşanmadan bilinmeyen en yüce duygunun sahibi.. Varlığı ile var olabildiğim, gözümü açtığımda ilk hissettiğim, hiçbir zaman tarif edilemeyen sonsuz ve koşulsuz sevginin adı ve tanımı.. Kucağında huzuru yakalayabildiğim  tek yerin sahibi.. Gurur duyduğum, BEN olmama sebep, adanmışlığın gerçek hali, duyguların sahte olmadığı, kızsada vazgeçmeyenim, terketmeyenim, herşeye rağmen sevildiğim..

KARMA YASASI

Resim
Bugün, bazılarımız için çok yeni bazılarımız için de sıklıkla duyduğumuz ama belki de tam olarak üzerinde düşünmediğimiz bir konu olan “Karma yasası”ndan bahsetmek istiyorum. Sol beyini arkadaşlarım için öncelikle durumu biraz bilimsel anlatmak isterim J “Karma”, Sanskritçede (Hint din ve yazın dili) “eylem”, “hareket”, , “aksiyon” anlamına geliyor ve en iyi de  Newton’un “Hareket Yasaları”nın üçüncüsü olan Etki-Tepki Prensibi ile açıklanabiliyor. Yani, ne der bu prensip? Biraz internet karıştırdığımızda cevabı buluyoruz. Eğer bir cisme herhangi bir büyüklükte bir kuvvet etkirse, cisim de bu kuvvete eşit fakat zıt yönde bir tepki gösterir. Burada ortaya çıkan etki-tepki kuvvetlerinin büyüklükleri eşittir fakat yönleri birbirine terstir. Örneğin top duvara çarptığında topun duvara uyguladığı kuvvetle aynı büyüklükte fakat zıt yönde bir kuvvet de duvar tarafından topa uygulanır ve bu kuvvetler aynı doğrultu üzerindedir. Yani konumuzla bu açıklamayı öpüştürdüğümüzde, na

KOŞULSUZ SEVGİ

Resim
Son zamanlarda ilk kez tanıştığım insanlarla, arkadaşlarımla, sevdiklerimle olan iletişimlerde en fazla dikkatimi çeken konulardan biri olduğu için bugün KOŞULSUZ SEVGİ konusu ile ilgili bir şeyler yazayım istedim. Bundan 1 yıl öncesine kadar, mutluluğu sürekli olarak başka kişilerin düşünce ve davranışlarını değiştirmekte arardım. Yani, falanca kişi bana .....’yı yaparsa ya da yapmazsa ben mutlu olabilirdim. Falanca kişi ... konusunda beni çok üzüyordu.. Falanca kişinin davranışları asla değişmeyecek, bu kişiden adam olmazdı! vb. Bana ait olan yukarıdaki gibi birçok cümle sayabilirim size geçmişten. Öfkelerim, gerginliklerim, kızgınlıklarım, hesaplaşmalarım artık öyle bir noktaya gelmişti ki, enerjim günden güne dibi görmeye başlamıştı. E düşük bir enerjiyle, yani depoda benzin olmayınca araba da gitmiyor doğal olarak. Evet bir benzin dolumu söz konusu ama benzin o kadar kalitesiz bir benzin ki, motorun ömrünü kısaltıyor, çalışma performansını etkiliyor, benzindeki “g

DOSTLUK

Resim
Kendini kaybettiğin, hiç iyileşmeyeceğini sandığın ve hiç ummadığın bir anda, kaldırırsın kafanı yukarı, bakarsın bir el uzanır sana doğru. Önce tutmaya çekinirsin o eli. Aklından, zamanında elini tutan, seninle –sözde- gülen, -sözde- ağlayan insanlar bir bir geçer. O an bir karar verirsin. Tutuverirsin uzanan eli..Neden tuttuğunu da bilmezsin; elin kendiliğinden gidiverir. O el sadece bir kere uzanır. Sonrasında, bir daha hiç el uzatılacak durumda olma diye hep yanında olacaktır, sonradan anlarsın. İşte, hayatın size sunduğu en büyük lüks, en büyük mucize, en büyük sürpriz hayatınızdadır artık. Belki de çok yenidir ama eskimeyecektir. Kıymetlidir, özeldir. Dostluğa olan inancı yitirdiğiniz anda, evrenin size göz kırptığı ve size sunduğudur. Aramakla bulunmuyor.. O zaten geliyor ve sizi buluyor. Kaybetmekten korkuyorsunuz ilk başta..Sonra bir bakıyorsunuz ki, yanınızda olduğu hatta olmadığı her anda bu korkunuzun son bulduğunu farkediveriyorsunuz. Tüm korkularınız, endişel

TERCİH ZAMANI

Resim
Tercih kelimesi, telafuz edildiğinde ve içinde bulunulduğunda insanı biraz  irite edebilen bir kelime..Kelime anlamı ise, herhangi birşeyi bir diğerinden daha iyi, daha uygun görmek ve seçim yapmak demek. İşin içinde seçim olunca da çok büyük bir ihtimal istemediğim bir durumun içerisinde yer alıyor olabilirim ve bir sonraki adımım da, yapmış olduğum tercihin doğruluğunu ve yanlışlığını sorgulama yönünde olabilir. Hal böyle olunca, bu kelime beraberinde doğru mu, yanlış mı sorularını getiriyor da diyebiliriz. Bu sorular hayatımıza girdiğinde, insanlar doğal olarak doğru ve yanlış tanımını belirleyebilmek ve doğru adreslemeler yapabilmek için geçmişe gidiyor. Kendi yaşadığı geçmişteki deneyimlerine, arkadaşlarının ya da akrabalarının yaşadığı deneyimlere vs..bakıyor ki, onların ya da kendisinin zamanındaki seçimlerinin ardından yaşadığı “doğru” ya da “yanlış” durumlara göre karar verebilsin. Acaba o zamanki şartlar neydi, o kişi tercihiyle mutlu olmuş muydu, acaba şuanda b

Mutluluk

Resim
Şimdi 100 kişiyi bir araya toplasak ve herbirine ayrı ayrı “Ne istiyorsun” diye sorsak, hiç şüphem yok %90 gibi bir oran “Mutlu olmak istiyorum” der.. Ya da Keyifli olmak, huzurlu olmak.. Biz bugün Mutlu olmak üzerinden gidelim. Siz sonra, yazıyı baştan okumak istediğinizde başka bir durumu yerine koyabilirsiniz. Genellikle duygu durumlarımızı cümle içinde kullanırken  “Olmak”  fiilini kullanırız... Nedir  “Olmak?”  Sözlük anlamı, "varlık durumuna gelmek, oluşmak, gerçekleşmek." Yani diyoruz ki, mutlu duruma gelmek istiyorum. Mutluluğun gerçekleşmesini istiyorum.. Şimdi, diğer sorumuza gelelim. Nasıl mutlu oluruz? Çok param olursa, Eşim/sevgilim yanımda olursa, herkes beni çok severse vs..mutlu olurum. Yani, eğer birşeyler gerçekleşirse ben mutlu olurum.. Çok güzel, bu şekil istemeye devam edin o halde..Belki bir gün mutlu olursunuz. Kendimize faydalı şeyleri bir şeylerin gerçekleşmesine bağladığımız an, onları kendimizden ne kadar uza